DOLAR

38,7904

EURO

43,4678

ALTIN

4.056,10

BIST

9.700,17

Ekonomide Acı Reçeteye Hazırlıklı Olmalı!

Ekonomide Acı Reçeteye Hazırlıklı Olmalı!

Ekonomik Krizin Gölgesinde Seçimi Tamamlayan Türkiye’de Önümüzdeki Süreç Sıkı Kemer Sıkma Politikaları ile Zorlu Geçecek. Ekonomide Acı Reçeteye Hazırlıklı Olmak Lazım!

31 Mart seçimlerinin geride kaldığı bugünlerde vatandaş sandıkta ekonomide yaşadığı sıkıntının karşılığını iktidar partisine sert bir şekilde gösterdi. Şimdi gözler Hükümet‘in atacağı adımlara çevrilmişken, ekonomik göstergelerde pür dikkat kamuoyu tarafından takip ediliyor. Ekonomistler, vatandaşları acı reçeteye hazırlıklı olmaları konusunda uyarıyor.

Açıklanan verilere göre, 45.5 milyar dolarlık cari açık, eksi 65 milyar dolarlık bir swap hariç net rezerv ve yüzde 67 enflasyon ve yüzde 50 faizin ortaya çıkardığı ekonomik manzaranın ardından vatandaşlar uygulanacak yeni politikaları merak ve endişe ile bekliyor.

Alım gücünün azalması ile büyük zorluk çeken vatandaşlar, ekonomistlerin verilere dayalı öngörüleri ile atacağı adımları netleştirmeye çalışıyor. Faizlerdeki artışlar, kredi ve taksit kısıtlaması gibi uygulamalar borçlarla ayakta durmaya çalışan milyonlarca sabit gelirliyi zora sokacak. Yüksek faizler sadece emekli ve dar gelirleri değil iş dünyasını bir hayli zora sokacak gibi görünüyor.

Ekonomistlerin Gözünden Seçim Sonrası Değerlendirmeler

Prof. Dr. Veysel Ulusoy ise enflasyonun yapışkanlığına vurgu yaparak, makro ve mikro dengelere bakınca resmin hiç iç açıcı olmadığını belirtti. Ulusoy şunları kaydetti:

“Hem makro hem mikro göstergelerin para piyasası ile bir bütün olarak ele alındığı bir fotoğrafta döviz kurunun yukarılara gitmesi ile ücretleri baskılayacak politikaların beraberinde gelmesi kaçınılmazdır. Enflasyonun da yapışkan niteliği nedeniyle TÜİK bazında yüzde 70-80’lerin altına inmeyeceği bir ortamı yaşayacağız.”

Prof. Dr. Şenol Babuşcu, seçim sonrasını tüketici açısından “vergi” ve “zam” kelimeleri ile özetleyebileceğini belirterek, “Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, vergilerin genel oranında bir artış olmayacağını söylemişti. Ama ben ürün bazında; restoran, lokanta ve tekstil ürünlerinde Katma Değer Vergisi’nin (KDV) yüzde 20’ye çıkmasını bekliyorum. Kredileri durdurma işini bir müddet daha bekletebilirler ama taksitlere kesinlikle hızlı bir önlem gelecektir. Bu ayın enflasyon rakamına göre faizde 250 baz puanlık bir artış daha olabilir. Kısacası tüketimi kısmaya yönelik sert hamleler gelebilir. Nitekim Şimşek de 1.5 yıl daha sıkıntılı bir süreç yaşayacağımızı söylemişti.”dedi.

Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz, enflasyon aylık olarak artmaya devam ettiğini ve haziran ayına kadar yüzde 70-75 aralığında bir seviyeye ulaşacağını öngördüğün belirterek, “Yerel seçim sonrasında da bu döneme kadar sıkılaşan para politikasında geri adım atmadan mevcut duruşu sürdürebilmek enflasyonla mücadelede gerekli. Para politikasında gevşeme olacaksa bu ancak mevcut sıkı duruşun enflasyon dinamikleri üzerindeki olumlu etkisinin görülmesiyle mümkün olmalı. Parasal gevşeme büyüme oranındaki düşüş kaygısıyla ilişkilendirilirse enflasyonun tek haneye inmesi 2030’lara kalır.  Eğer bu yaz döneminde de maliye politikasında sıkılaşma olursa, öncelikle dolaylı vergiler üzerinden gelmesi yüksek ihtimal -ki artan vergi oranları/yükü vergi gelirlerini beslerken talep de baskılanır.” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu ise, “Seçimler sonrası kredi kartlarının faizlerini artırma, limitlerini daraltma, asgari ödeme oranlarını yükseltme gibi adımlar atılacak. Akut borç ödeme sorunları boy gösterecek. Dinamik bir toplumsal direniş biçimi olarak ‘borçlular hareketinin’ çok ciddi potansiyeli bulunuyor!” dedi.

 

Daha Fazla Ekonomi Haberi Okumak İçin Tıklayın!

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ