DOLAR

34,2587

EURO

37,4546

ALTIN

2.895,01

BIST

8.964,10

Prof. Ortaylı: Bir Alfabe Teklifinden Önce, Medyada Konuşulan Türkçeyi Güçlendirmeli

Prof. Ortaylı: Bir Alfabe Teklifinden Önce, Medyada Konuşulan Türkçeyi Güçlendirmeli

Tarihçi Prof. İlber Ortaylı: Bu Çözümsüzlük Ortamında, Ne Kadar İşleyeceği Belirsiz Bir Alfabe Teklifinden Önce, Medyada Konuşulan Ve Matbaa Dili Olarak Kullanılan Türkçeyi Güçlendirelim.

Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, bugünkü yazısında Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) kurduğu Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonu’nun “Ortak Türk Alfabesi” çalışmasını değerlendirerek, “Türk devletlerinin ortak projelerini bilimsel yapılar olarak görmek ve fonetik kayıtlara almak en doğrusudur. Ancak Türkçenin bu şekilde düzeltileceğini, düzgün telaffuz edileceğini sanmak, hele bunu bürokratik bir yapıyla gerçekleştirmeyi ummak gülünçtür” dedi. Ortaylı, yazısında “Bu çözümsüzlük ortamında, ne kadar işleyeceği belirsiz bir alfabe teklifinden önce, medyada konuşulan ve matbaa dili olarak kullanılan Türkçeyi güçlendirelim” ifadelerini kullandı.

Ortaylı, “Yeni Alfabe” başlıklı yazısında şunları kaydetti:

12 Eylül’de gazetelerde “Türk dünyasının ortak alfabesi kabul edildi” haberi vardı. Mevcut 29 harfe eklemeler yapılacakmış, sayı 34’e çıkacakmış. Eklenen harfler de aslında harf demeye bin şahit ister; daha çok hareke misali bir takım işaretler. Fakat içlerinde en gereksiz olanı da “Q” harfi.

REKLAM ALANI

Türk Dünyası İstanbul Lehçesine Yöneliyor

Bu yeni harfler fonetik laboratuvarlarımızı ve arşivleri ilgilendiren bir meseledir. Zira Türk dünyasında insanlar giderek İstanbul lehçesine yönelmektedir. Bilhassa Özbekler arasında Farsça kelime dağarcığını çok başarılı bir şekilde Türkçenin ses yapısına uygun kullanan bir zümre oluştu. Uzaklardaki Uygurlar da bu yapıya yatkındırlar. Türk devletlerinin ortak projelerini bilimsel yapılar olarak görmek ve fonetik kayıtlara almak en doğrusudur. Ancak Türkçenin bu şekilde düzeltileceğini, düzgün telaffuz edileceğini sanmak, hele bunu bürokratik bir yapıyla gerçekleştirmeyi ummak gülünçtür.

Atatürk devrinde alfabe komisyonlarındaki üyelerin kim olduğunu biliyor musunuz? Bunların bazılarını tanıdım: Abdülkadir İnanAgop Dilaçar gibi isimler. En azından düzgün bir Farsça konuşurlardı. Abdülkadir Bey, Sibirya lehçelerine kadar her şeyi bilirdi. “Rûberû”, “hoşbû” gibi kelimelerde kullanılan şapkalı “û”nun sadece bir hareke olmaktan öteye geçemeyeceğini çok iyi ifade ederdi. Aynı şekilde “a”nın şapkası konusunda Türk Dil Kurumu hâlâ bir karar veremedi. Hâlâ “helâ” ile “hâlâ”yı, “kar” ile “kâr”ı karıştırıyoruz. Yollara kar mı yağıyor, kâr mı yağıyor, belli değil. Bu çözümsüzlük ortamında, ne kadar işleyeceği belirsiz bir alfabe teklifinden önce, medyada konuşulan ve matbaa dili olarak kullanılan Türkçeyi güçlendirelim.”

 

İlber Ortaylı‘nın Yazısını Okuyabilmek İçin Tıklayınız!

Tüm Köşe Yazılarına Ulaşmak İçin Tıklayın!

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ