Sabuncu: Erdoğan Şimdi Ne Yapacak?

Gazeteci Sabuncu “Erdoğan Yeniden ‘Milli Görüş Gömleğini’ Giyer mi, Bayraktar ‘İtici Güç’ Olarak Devreye Girer mi?” Diye Sordu.
Gazeteci Murat Sabuncu, bugünkü köşesinde, “Kuruluşundan bu yana beraber yürüdüğü hemen herkesi tasfiye ederek yalnızlaşan Erdoğan’ın kitlesini heyecanlandıracak çok fazla aktör kalmadı yanında. Bunun tek istisnası Selçuk Bayraktar.” dedi.
Sabuncu, “31 Mart seçimlerinin sağ siyaset özellikle iktidar adına dikkatle not edildiği gelişmelerden biri yükselişi Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) yüzde 6.19 ile üçüncü parti haline gelmesi oldu. Parti bir büyükşehir (Şanlıurfa), bir il (Yozgat) ve 39 ilçeyi 2 milyon 851 bin kişinin oyuyla kazandı.”
T24’te seçimlerden sonra yaptıkları analizde Abdullah Esin ve Mehmet Yaşar Altundağ ‘başarının sırrını’ şöyle anlatıyordu: “Yeniden Refah Partisi’nin başarısının arkasında yatan ilk faktör; Cumhur İttifakı seçmeni nezdinde partinin kendisini yerli ve millî bir alternatif parti olarak inşa edebilmesi oldu. Fatih Erbakan’ın “Biz Anadoluyuz” çıkışıyla özetlediği YRP’nin bu duruşu, partiyi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve iktidarı tarafından itinayla inşa edilmiş yerli ve millî siyasetin kırmızı çizgilerinin içinde kılıyor.” Bu noktada ‘Milli Görüş’ tanımını-felsefesini ortaya koyarak siyaseten ‘yerliliği’, bununla birlikte ‘dinciliği’ ifade eden ilk ismin 22 yıldır iktidarda olan Tayyip Erdoğan’ın da ‘hocası’ olan Necmettin Erbakan olduğunu hatırlıyoruz elbet.” diye yazdı.
Sabuncu, “Ancak Erdoğan kendi deyimiyle önce “Milli Görüş gömleğini” çıkardı. Ardından zaman zaman dini kimliğini vurguladı. Özellikle son sekiz yıldır biraz da konjonktür gereği bir dönem “ayaklar altına aldığını” söylediği (Şubat 2013) milliyetçilik siyasetinde daha baskın hale geldi. İktidar ortağı-devlet içindeki ağırlık noktalarından biri olan MHP’nin bu yeni yolda etkisi büyük oldu. Erdoğan bu şekilde ‘devletin çoğunluğunun kabul ettiği’ bir lider olurken bir yandan da ‘devlet’ O’nun partisini şekillendirdi.” ifadelerini kullandı.
Hala Birinci Parti
Sabuncu, “Bu yeni şekil iktidarın ilk yıllarında kimi özgürlükçü adımları ya da barış sürecini daha serbest düşünen-yapmaya çalışan Erdoğan’ı kısıtladı. Elbette Erdoğan’ın ‘tek adam olma-kalma’, devlet onu şekillerken onun da devleti ‘parti devlet kılma’, Anayasa’yı ya da mahkemelerin kimi kararlarını ‘işine gelmediğinde yok sayma’ hamlelerini görmezden gelecek değiliz. Ancak son seçimlerde kendisi ve partisi oy kaybederken, MHP’nin oylarının sabit kalması, bu partinin milliyetçi kesimin hala açık ara birinci partisi konumunda bulunması elbette Erdoğan’ı ve yakın çevresini düşündürüyordur.” satırlarını da okuyucularına aktardı.
Sabuncuoğlu, “AK Parti içinden çıkan Gelecek ve DEVA partilerinin gücünün-etkisinin değişik gerekçelerle neredeyse yok olduğu, Saadet Partisi’nin ‘hep aynı noktada kaldığı’ süreçte Yeniden Refah’ın yaptığı çıkış iktidar partisinde yeni bir arayışın kapısını aralayabilir.”dedi.
Daha Fazla Haber Okumak İçin Tıklayın!