Terkoğlu: Menzil de Yenildi İsmailağa da

Gazeteci Terkoğlu: “31 Mart Seçimlerdeki Yenilgi Sadece AKP’ye Değil, Müritlerini Siyasete Pazarlayan Tarikatlara da Tokat Oldu.”
Gazeteci Barış Terkoğlu, Hükümet ile cemaatlerin hukuklarından yola çıkarak “Menzil de Yenildi İsmailağa da” başlıklı bugünkü köşe yazısında, 31 Mart seçimlerinin sonuçlarını kaleme aldı.
Terkoğlu, cemaatlerin Erdoğan’a desteğinin nedenini, dinden daha çok, elinde tuttuğu iktidar gücü olarak dile getirerek, “Bu yüzden, Erdoğan’a desteklerini açıktan yapıyor, hatta birbirleriyle yarış yapıyorlar.” ifadelerini kullandı.
Bugüne kadar olan tablonun artık değiştiğine vurgu yapan Terkoğlu, “Gelelim bugüne…” diyerek, bu ifadeleri kaleme aldı:
“31 Mart’a doğru yeni bir durumla karşılaştık. Hem Menzil hem İsmailağa bölündü. Ortak noktası, şeyhlerinin ölümüydü. İsmailağa Şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu da Menzil Şeyhi Abdulbaki Erol da yakın zamanda hayatını kaybetti. İki cemaat de iç savaşa tutuştu.
Menzil şeyhi, dokuz halife bırakmıştı. Altısı hayattaydı. Üçü şeyhin çocuğuydu. Bir cemaat klasiği yaşandı. Öteki halifelerin esamesi okunmadı. Şeyhin mirasını üç çocuğu bölüştü. Eski tövbeler iptal olurken her mürit seçtiği bir çocuğa yeniden biat etti. Öyle ki bütün İslam ümmetini birleştireceği söyleyen cemaatçiler, Menzil köyünde üç kardeşin üç ayrı camisinde üç ayrı namaz kıldırdı. Kurumlar adlarıyla, binalarıyla ayrıştı. En son seçim haftasında sokak ortasında gruplar kavgaya tutuştu. Ama sürecin şimdilik galibi, Erdoğan’ın ve medyasının desteğiyle, ölen şeyhin büyük oğlu Saki Erol oldu.”
Terkoğlu, İsmailağa cemaatindeki son durumu ise, “İsmailağa‘daki ise iki yıl önce ölen şeyhin ardından ertelenmiş bir kavgaydı. Cemaat içinden güçlü bir lider çıkaramayınca, mezardaki Mahmut Hoca’ya rabıta devam ettirilmişti. Ama farklı güç odakları baş gösteriyordu. Cübbeli Ahmet, resmi açıklamayla aforoz edildi. Tarikat, AKP desteğiyle, Mahmut Hoca’nın dünürü Hasan Efendi’nin liderliğine geçti.
31 Mart’a giderken hem Menzil’deki hem İsmailağa’daki kavgada kazananı siyaset belirledi. Erdoğan, seçimden bir gün önce, Hasan Kılıç’ı ziyaret ederek açıkça tarafını belli etti. İşin ilginci kenara itilenler de tasfiye olmamak için “en Erdoğancı benim” pozisyonu aldı. O kadar ki Cübbeli Ahmet, AKP-MHP’ye oy vermeyenlerin günahkâr olacağına dair fetva bile verdi.” ifadeleri ile okuyucularına aktardı.
Terkoğlu satırlarını şu ifadelerle tamamladı:
“31 Mart bir başka kırılmaya da işaret ediyor. İstanbul ve Adıyaman dahil, cemaatlerin etkili olduğunu iddia ettiği havzaları açık farkla muhalefet kazandı. 31 Mart seçimlerdeki yenilgi sadece AKP’ye değil, müritlerini siyasete pazarlayan tarikatlara da tokat oldu!
Demokrasi akıllandığı gün, din tüccarları da ortada kalmayacak.”
Barış Terkoğlu‘nun Yazısını Okuyabilmek İçin Tıklayınız!
Tüm Köşe Yazılarına Ulaşmak İçin Tıklayın!