DOLAR

35,9970

EURO

37,1902

ALTIN

3.360,20

BIST

9.869,22

TBMM ‘de Adalet Terazisinin Ayarı Ne Olursa Karışır?

TBMM ‘de Adalet Terazisinin Ayarı Ne Olursa Karışır?

Gazeteci Ergin: “Demirtaş İçeride Tutulurken Öcalan’ın TBMM’de Konuşabilmesi, Adalet Terazisinin Ayarını Karıştırır.”

Gazeteci Sedat Ergin, “Öcalan yeniden denkleme girebilir mi?” başlıklı bugünkü yazısında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli‘nin 1 Ekim’de TBMM Genel Kurulunda DEM Partili vekillerin elini sıkması ile başlayan ve PKK lideri Abdullah Öcalan hakkındaki sözleri ile gündeme gelen “yeni çözüm” süreci tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerini okuyucularına aktardı.

Ergin yazısında, “Tutukluluğuyla ilgili olarak AİHM‘den Türk makamlarınca uygulanmayan bir hak ihlali kararı olan Demirtaş içeride tutulurken, ağır suç sicilini burada tekrarlamamıza gerek olmayan Öcalan‘ın TBMM’de konuşabilmesi adalet terazisine konduğunda, tartının ayarlarının karışmaması mümkün değildir. Bu yönde bir stratejinin uygulamaya konmasının Kürt siyasi hareketi içinde bugünden kestiremeyeceğimiz tartışmaları tetiklemesi beklenebilir.” dedi.

Ergin kaleminden şu satırları aktardı:

Ömer Öcalan, önceki gün, Bahçeli’nin çıkışından 24 saat sonra İmralı’ya giderek amcası ile görüşmüştür.

“Burada hatırlamamız gereken husus, Öcalan’ın İmralı’da 43 aydır tecrit altında tutulmakta olduğudur. Bir mekanizma harekete geçmiş ve Öcalan’ın tecriti aktardığımız gelişmelerin yarattığı hareketlilik içinde birden gevşemiştir.

Vurgulanması gereken bir nokta, Abdullah Öcalan’ın da yeğeni aracılığıyla kamuoyu ile paylaşılmak üzere “Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim” mesajını vermiş olmasıdır.

Neresinden bakılırsa bakılsın, bu esnek bir mesajdır. Öcalan, “koşullar oluşursa” bu süreçte rol oynayabileceğini belirtmiş olmaktadır. Girilen süreç, görünüşte, kendisinin “umut hakkı”ndan, yani şartlı salıvermeden yararlanabileceği, hatta TBMM’de konuşma yapabileceği bir kapıyı aralamıştır.

Hangi saikle olursa olsun Öcalan’ı merkeze alarak silahlara veda edilmesinden, teröre son verilmesi çağrılarından söz edildiği bir sırada, PKK bu tür süreçlere dahil olmak arzusunu taşımadığını bildiği tek dil olan kan dökerek ortaya koymuştur.

PKK, bir kez daha yeni bir dile ihtiyaç duymadığını, insanlık dışı terör güzergâhında yol almaya devam etmek istediğini göstermiş olmaktadır.

MHP Lideri’nin açıkladığı yol haritasının uygulanmasının kolay olmayacağını baştan belirtmek gerekiyor. 20’nci yüzyılın en kanlı terör örgütlerinden birini kurup yönetmiş ve hakkında verilen idam cezası ağırlaştırılmış müebbet hapse çevrilmiş bir hükümlünün serbest kalarak TBMM çatısı altında konuştuğu bir tabloyu düşünün…”

 

Sedat Ergin‘in Yazısını Okuyabilmek İçin Tıklayınız!

Tüm Köşe Yazılarına Ulaşmak İçin Tıklayın!

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ