DOLAR

38,7904

EURO

43,4678

ALTIN

4.056,10

BIST

9.700,17

Ayrılık Acısı Çekmeyen Var mı? Peki Eski Sevgili Beyinde Yıllarca Yaşıyor!

Ayrılık Acısı Çekmeyen Var mı? Peki Eski Sevgili Beyinde Yıllarca Yaşıyor!

Ayrılık Sandığınızdan Çok Daha Derin: Eski Sevgiliyi Unutmak 8 Yıl Sürebilir!

Yeni araştırma, ayrılığın etkilerinin sandığımızdan çok daha uzun sürdüğünü ortaya koydu. Beyin, eski sevgiliyi unutmak için yıllar boyunca mücadele ediyor.

Unutmak sandığınızdan daha uzun sürebilir

Aşk acısı yaşayanların sıkça sorduğu o soruya artık bilimsel bir cevap var: “Eski sevgiliyi unutmak ne kadar sürer?” Mart 2025’te Social Psychological and Personality Science dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, bir bireyin eski partnerine olan bağını tamamen koparması ortalama sekiz yıl sürebiliyor.

Jia Y. Chong ve R. Chris Fraley tarafından yürütülen bu çalışma, 300’den fazla katılımcı üzerinden yürütüldü. Katılımcıların eski sevgililerine olan bağlılıklarında gözle görülür bir düşüş yaşanması için en az 4,18 yıl geçtiği tespit edildi.

İletişim ve bağlanma tarzı belirleyici

Bu sürenin uzunluğu kişisel farklılıklara göre değişiklik gösterse de, en etkili iki faktör bağlanma biçimi ve eski partnerle süren iletişim olarak öne çıktı.

İlişkinin süresi, bağın derinliği, kimlik kaybı ve paylaşılan geçmiş, unutma sürecini ciddi oranda etkiliyor. Araştırma sonuçları, eski sevgilinin zamanla bir hatıraya dönüşmediğini; sinir sisteminde kalıcı izler bıraktığını gösteriyor.

Aşk, beyinde bağımlılık gibi işliyor

Beyin, aşkı sadece duygusal değil, motivasyonel bir durum olarak algılıyor. Merhum antropolog Helen Fisher tarafından yapılan araştırmalar, aşkın etkilerini dopamin, oksitosin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerle açıklıyor.

Aynı zamanda kortizol ve serotonin seviyelerindeki değişimler, ayrılık sonrası yaşanan takıntı ve depresyonu körüklüyor. Bu biyokimyasal tepkiler, bir ilişkiden kopmanın neden bu kadar zor olduğunu bilimsel olarak ortaya koyuyor.

Ayrılık bir yas sürecidir

Uzmanlar, bir ilişkinin sona ermesini yasın beş evresi ile açıklıyor: İnkâr, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme.

Ancak bu evreler düz bir çizgi gibi ilerlemiyor. Bir şarkı, bir fotoğraf ya da tanıdık bir koku, duygusal kapanış sürecini yeniden başlatabiliyor.

Kayıp sadece sevgili değil, benliktir

Uzun süreli ilişkilerde yaşanan “benlik kaybı”, ayrılığı daha da yıkıcı kılıyor. Psikologlar bu durumu “iç içe geçme” olarak adlandırıyor. 2022 tarihli araştırmalara göre bireyler zamanla “ben” ve “sen” demek yerine sadece “biz” demeye başlıyor.

Bu ortak kimliğin kaybı, bireyin kendi kararlarını bile sorgulamasına neden olabiliyor. Yeniden kimlik oluşturmak ise yıllar süren bir süreç halini alıyor.

Zihinsel bağlar kolay silinmiyor

Beynin oluşturduğu duygusal yollar, kokular, şarkılar ya da alışkanlıklarla tetiklenerek aktif hale gelebiliyor. Birçok kişi için bu yolların tamamen silinmesi, nörolojik ve psikolojik olarak yıllar alabiliyor.

Eski bir sevgiliyi hatırlamak, onu hala istemek anlamına gelmiyor. Bu sadece, bir zamanlar yaşanan duygusal yatırımın doğal ve gecikmeli yankıları olabilir.

Daha Fazla Haber Okumak İçin Tıklayın!

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ