Çelik’ten Emekli Örgütlenmesine Yol Haritası: Mahkemeden Değil Sahadan Mücadele

Aziz Çelik, “AİHM ve AYM Kararları Sonrası Emekliler Ne Yapmalı?” Sorusuna Cevap Verdi ve “Bugün Birleşik Bir Emekli Örgütlenmesi Yaratılırsa, Bu Yapı Yarın Güçlü Bir Sendikaya Dönüşebilir.” Dedi.
Çalışma Yaşamı Uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, bugünkü köşesinde AİHM ve AYM’nin emekli sendikalarına yönelik kararlarını değerlendirerek, “Yargı yolu tıkandı, emekliler yeni bir yol bulmalı.” dedi. Çelik, emeklilerin sendikal örgütlenme mücadelesinin yargı kararlarıyla engellendiğini, ancak bu sürecin yeni yollarla aşılabileceğini ifade etti.
AYM ve AİHM Kararları Emeklilerin Önünü Kesti
Aziz Çelik’e göre, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), DİSK Emekli-Sen’in kapatılmasını onaylaması, emeklilerin örgütlenmesi önünde ciddi bir yargı duvarı oluşturuyor. Çelik, “AYM kararı sendika hakkını dar yorumlayan, onu fiili çalışmayla sınırlayan tutucu ve hukuksuz bir karardır” diyerek eleştirisini açıkça dile getiriyor.
Çelik’e göre bu karar, AİHM’in daha önceki kararıyla aynı doğrultudadır ve emeklilerin örgütlenme özgürlüğünü fiilen ortadan kaldırmaktadır. AYM’nin, emeklilerin sendika kurmasını sınırlandırmasının demokratik toplumda orantılı ve gerekli olduğu yönündeki gerekçesi, Çelik’e göre hukuki dayanaktan uzaktır.
Aziz Çelik: “Herkes İçin Sendika Hakkı Vardır”
Aziz Çelik, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi, BM Sözleşmeleri, Avrupa Sosyal Şartı, ILO 87 Sayılı Sözleşme gibi uluslararası belgelerin sendika hakkını herkes için tanıdığına dikkat çekiyor. Çelik, bu belgelerin Türkiye’nin de taraf olduğu ve Anayasa’nın 90. maddesi gereğince iç hukuka üstün olduğu gerçeğini hatırlatıyor.
“AİHM ve AYM’nin kavrayamadığı can alıcı nokta budur” diyen Çelik, örgütlenme özgürlüğünün temelinde bireylerin kendi iradeleriyle örgüt ve araçlarını seçebilme hakkı olduğunu vurguluyor.
Yargı Yolu Tıkandı, Peki Şimdi Ne Olacak?
Aziz Çelik, yargı kararlarının ardından emeklilerin farklı örgütlenme yolları üzerine düşünmesi gerektiğini ifade ediyor. Çelik, “30 yıl boyunca mahkeme kapılarında sürmek yerine fiili, meşru ve siyasal mücadele yolu denenmelidir” diyor.
Yargının yolunun tıkandığını ifade eden Çelik, emeklilerin örgütlenme mücadelesinin yeniden şekillenmesi gerektiğini belirterek, şu önerilerde bulunuyor:
Dernekler Kanunu Yoluyla Sendika Gibi Örgütlenme
Aziz Çelik, sendikal faaliyet yürütmenin yalnızca sendika yasalarıyla sınırlı olmadığını hatırlatıyor:
“Fiilen sendika gibi çalışan ama Dernekler Kanunu’na tabi yapılar oluşturulabilir. TÖB-DER ve TÜMDER bunun tarihsel örnekleridir.”
“Emeklilerin Sendikalaşma ve Dayanışma Birliği” gibi isimlerle kurulacak derneklerin kısa adlarında sendika çağrışımı yapılabileceğini, böylece hem yasal hem fiili bir mücadele yürütmenin mümkün olduğunu belirtiyor.
Birleşik Emekli Hareketi Zorunluluk
Aziz Çelik’e göre Türkiye’de emekliler, örgütsel olarak en zayıf toplumsal kesimlerden biri. Çok sayıda sendika, dernek ve platformun parçalı yapısına dikkat çeken Çelik, şu uyarıyı yapıyor:
“Örgüt biçimi esas meseleymiş gibi tartışmak arabayı atların önüne koymak olur. Birleşik bir emekli hareketi yaratmak önceliklidir.”
Birleşik Emekliler Konfederasyonu gibi çatı yapılarla örgütlenmenin daha etkili olabileceğini söyleyen Çelik, platformların da yasal mevzuat içinde yeri olduğunu hatırlatıyor.
Emeklilerin Asıl Sorunlarına Odaklanmalı
Çelik’in vurgusuna göre, emeklilerin öncelikli sorunu örgütlenmenin biçimi değil, emekli aylıklarının insanca yaşanacak düzeye çıkarılmasıdır.
“Hak ve çıkarların savunulması için sendika gibi çalışacak güçlü örgütler gerekiyor” diyen Aziz Çelik, bu mücadeleye alternatif yollarla devam edilmesi gerektiğini savunuyor.
Çelik, “Bugün birleşik bir emekli örgütlenmesi yaratılırsa, bu yapı yarın güçlü bir sendikaya dönüşebilir” dedi.
Daha Fazla Haber Okumak İçin Tıklayın!
Daha Fazla Siyaset Haberi Okumak İçin Tıklayın!
Son Dakika Haberleri İçin Tıklayın!
Tüm Köşe Yazılarına Ulaşmak İçin Tıklayın!