Erdoğan ‘dan Bahçeli’ye Tam Destek: ‘Cesur ve Ezber Bozan…’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan MHP Lideri Bahçeli’nin ‘Öcalan’ Çağrısına İlk Açıklama: “Bahçeli gerçekten cesur ve ezberleri bozan bir teklif ortaya koymuştur.”- CHP nasıl bu kadar oy alabiliyor?; Açıkçası bunun müsebbibi AK Parti olarak biziz.-Komutanların açık talimatına rağmen buna uymayan teğmenlerin yarın diğer emirlere uyup uymayacağını kim bilebilir.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, milyonların beklediği açıklamayı sonunda yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Lideri Devlet Bahçeli‘nin terörist başı Abdullah Öcalan‘a ilişkin çağrısına “Ülkenin ve milletin hayrına olan her meselede Sayın Bahçeli ile uyum içerisindeyiz. Bahçeli gerçekten cesur ve ezberleri bozan bir teklif ortaya koymuştur. Biz de Cumhurbaşkanı olarak bu meseleyi siyasi, sosyal bölgesel sonuçlarıyla tüm yönleriyle ele alıyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Partisinin grup toplantısında konuşan AK Parti lideri Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan satır başlıkları şöyle oldu:
“Gazze’de katliamın durması için her türlü katkıya hazırız”
“(İsrail-Lübnan ateşkesi) Söz konusu vatan millet ve devletse gerisi teferruattır. Yarım asra yaklaşan siyasi hayatımızın tamamında bunu savunduk. Türkiye küresel siyasetin kutup başlarından biri olma rolünü günden güne güçlendirmektir. İsrail ile Lübnan arasında sabah itibarıyla yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasından memnuniyet duyuyoruz. İsrail’in sorumluluklarını harfiyen yerine getirmesini bekliyoruz. Gazze’de katliamın durması için her türlü katkıya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz.
Kılıçdaroğlu’na: Freni boşalmış kamyon gibi savurduğu zırvalar…
(Kemal Kılıçdaroğlu’na) Bugün de bu hastalıklı anlayışın yeni hezeyanlarıyla uğraşıyoruz. Bunlar için ayırdığımız her nefesin beyhude olduğunu biliyoruz. CHP’nin eski genel başkanının davalı olarak bulunduğu mahkeme salonunda freni boşalmış kamyon gibi savurduğu zırvalar bunun en son örneğidir.
Karşımıza çıktığı istisnasız bütün seçimleri kaybeden bu zat kendi partisi içinde de her türlü hakarete uğrayan ve sürgüne gönderilen siyasetçi. Yenilen pehlivan güreşe duymazmış.
Bu zatın nasıl koşa koşa FETÖ‘cülere desteğe gittiğini dün gibi hatırlıyoruz. 15 Temmuz darbe gecesi de tankların arasından sıvışarak gittiği evinde kahvesini yudumlayarak FETÖ‘cülerin darbeyi tamamlamasını bekledi.
Bu zat kendisini partisinin attığı çukurdan çıkarmak için bize sataşıyor. Sana bu kapıdan ekmek yok. Git yaptığın densizliklerin hesabını yargıya ver. Senin muhatabın biz değiliz yargıdır.
CHP’ye: Yalan ve iftira alışkanlığı…
(Kreşlerin kapatılması) Yeni genel başkanlarının eskisinden geri kalır tarafı yok. Tıpkı öğrenci bursları meselesi gibi burada da kendisinin müsebbibi olduğu bir konuda istismar siyasetine savruldu. Yeni CHP genel başkanı ve kimi belediye başkanları abuk subuk ifadelerle bize meydan okuyor. Kreş anaokulu ayrımını dahi bilmiyorlar. Bakanlıktan gelen yazıyı okumamışlar. Hadi okudular anladılar diyelim bu sefer de yalan ve iftira alışkanlığından kurtulamıyorlar.
“Komutanların açık talimatına rağmen buna uymayan teğmenlerin yarın diğer emirlere uyup uymayacağını kim bilebilir”
(İhraç süreci başlatılan teğmenler) Benim birincilere diploma vermemi gündeme getiriyorlar. E birinci olmuş huzuruma getirilmiş. Yapmam gereken nedir? Diplomalarını vermek. Disiplinsizlik suçlamalarıyla disiplin kuruluna sevk edilen teğmenlerle ilgili de bir durum içine girdiler. Disiplin TSK için hayati derecede önemli bir durumdur. Komutanların açık talimatına rağmen buna uymayan teğmenlerin yarın diğer emirlere uyup uymayacağını kim bilebilir. CHP’nin bugün de orduyu kışkırtma geleneğinden kurtulamadığı görülüyor. Milletimizin göz bebeği olan ordumuzun yıpratılmasına eyvallah demeyiz.
Pensilvanya‘dan emir alan asker üniforması giyen militanların ülkeyi nasıl bir eşiğe getirdiğini hep beraber gördük. Komutanlarına disiplinsizlik yapan komutanların neler yapabileceklerini 15 Temmuz‘da gördük. 15 Temmuz’da yenilmeselerdi darbecilerin ülkeyi nasıl bir iklime sürükleyeceğini bilmeyen var mı? CHP’nin tarihinin her döneminde olduğu gibi bugün de orduya siyaset bulaştırma geleneğinden kurtulamadığı anlaşılıyor. Bu ordu bir zümrenin, partinin değil milletin ordusudur.
Karası denizi ve havası ile TSK‘nın gıptayla takip edilen başarılarına istismarcıların gölge düşürmesine müsaade etmeyiz. 3-5 oy için ‘Mustafa Kemal’in itleri‘ hakaretini sineye çekeceksiniz, Meclis kürsüsünde bölücü terör örgütü yandaşlarından ayar yerken gıkınızı çıkarmayacaksınız, Pensilvanya’dan gelen destek mesajlarına bir çift laf demeyeceksiniz, utanmadan bize çıkıp vatan ve Mehmetçik sevgisinden bahsedeceksiniz… Siz gidin önce kara sicilinizle yüzleşin. Sizin haddinize mi?
“CHP nasıl bu kadar oy alabiliyor?; Açıkçası bunun müsebbibi AK Parti olarak biziz”
CHP‘nin sorumsuz yöneticilerinin ordumuzu nizamsızlık, intizamsızlık disiplinsizlik tehditleriyle karşı karşıya bırakmasına göz yummayacağız.
(CHP, neden seçimde birinci çıktı?)Peki buna rağmen CHP nasıl bu kadar oy alabiliyor? Nasıl bu kadar belediye kazanabiliyor nasıl bu kadar cüret kazanabiliyor? Açıkçası bunun müsebbibi AK Parti olarak biziz. Bu bir özeleştiridir. Açık ve net. İğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır demiş atalarımız. Önce sorunu kendimizde arayacağız. Küresel ve bölgesel krizlerin etkisiyle yaşadığımız ekonomik sıkıntılar, bizim kendi eksiklerimiz ve hatta yanlışlarımızla birleşince milyonlarca insanı istemeye istemeye CHP’ye oy vermek zorunda bıraktı. Belki de oy vermediler ama netice ortada.
Suyun altında çok daha büyük hırsızlıklar vardır. Halkçı belediyecilik sloganı altında nasıl bir soygun düzeninin işletildiğini önümüzdeki dönemde hep birlikte göreceğiz.
“Bahçeli gerçekten cesur ve ezberleri bozan bir teklif ortaya koymuştur”
(Bahçeli’nin İmralı çağrısı) Sayın Bahçeli’nin kendisinin ve partisinin yarım asrı aşkın siyasi kariyerini ortaya koyarak yaptığı cesur çağrının Cumhur İttifakına şaşı bakanların iştahını kabarttığını görüyorum. Tabii bu içten pazarlıklı tipler hep olduğu gibi yine hüsrana uğradılar. Her istişaremizde sayın Bahçeli ile sadece iç siyaseti değil dış siyasete dair pek çok konuyu ele alıyor fikir teatisinde bulunuyoruz.
Ülkenin ve milletin hayrına olan her meselede Sayın Bahçeli ile uyum içerisindeyiz. Bahçeli gerçekten cesur ve ezberleri bozan bir teklif ortaya koymuştur. Biz de Cumhurbaşkanı olarak bu meseleyi siyasi, sosyal bölgesel sonuçlarıyla tüm yönleriyle ele alıyoruz. Kurumlarımız değerlendirmelerimize zemin teşkil edecek çalışmaları detay atlamadan yürütüyor.
Kürtlerle Türkler arasına açılmak istenen terör duvarını yıkıp atacağız. Evlatlarımıza terörün olmadığı sırtını silaha ve dağa yaslayan terör destekli siyasetin olmadığı bir Türkiye teslim edeceğiz. Bu hedefimizde samimiyiz kararlıyız. Terör örgütün siyasi uzantısı olarak hareket eden parti Örgütün güdümünden kurtulup Türkiye’nin partisi olma yönünde somut ve ikna edici irade sergilemediği müddette hukuk önünde hesap vermeye devam edecek.
Bunu seçim meydanlarında da söyledik. Eğer hukuk devleti ilkelerine uyarsanız biz sizinle uğraşmayız dedik. Ama bunlar ne yazık ki terör örgütünün mensuplarını belediyelere yerleştirme gayretinde olunca tabii ki hukuk ne yapacak? Sizi hesaba çekecek. Meşru sınırlarda olmak kaydıyla ülkemizde sivil siyasetin önü ardına kadar açılmışken, yedeğine terör örgütünü alarak hiç kimse siyasetçilik oynayamaz.
Bahçeli‘nin tarihi çağrısından sona hem Kandil’den hem DEM‘den gelen ilk açıklamalar her iki yapının da aynı kafada olduğuna işaret etmiştir. Açık konuşmak gerekirse karşımızdaki tablo umutlu olmamıza izin vermiyor.
Terörle mücadelemiz son teröristi ortadan kaldırıncaya kadar devam edecektir. Terörsüz Türkiye hedefimizi gerçeğe dönüştüreceğiz.”
Daha Fazla Haber Okumak İçin Tıklayın!