Kabus Görenlere Kötü Haber: Erken Ölüm Riski Artıyor

Kabuslar Ömrü Kısaltıyor: Bilim İnsanlarından Çarpıcı Uyarı
Her hafta kabus görenlerin, 75 yaşından önce hayatını kaybetme riski üç kat artıyor. Yeni araştırma, kötü rüyaların düşündüğümüzden çok daha ciddi sonuçları olabileceğini ortaya koyuyor.
Kabuslar sadece uykunuzu değil, ömrünüzü de etkileyebilir
ABD’de yapılan geniş kapsamlı bir çalışmada, düzenli olarak kabus gören bireylerin, nadiren kötü rüya görenlere kıyasla erken ölüm riskinin üç kat fazla olduğu tespit edildi. 26 ila 74 yaş arası 4 binden fazla kişi üzerinde yapılan ve henüz hakem değerlendirmesinden geçmemiş olan araştırma, sonuçlarıyla endişe yarattı.
Katılımcılar, uykularını bölen kabusların sıklığını bildirdi. 18 yıl boyunca takip edilen bu bireylerden 227’si yaşamını yitirdi. Yaş, cinsiyet, sigara, ruh sağlığı ve kilo gibi faktörler hesaba katıldığında bile haftalık kabus görenlerde risk değişmedi.
Biyolojik yaşlanma kabuslarla hızlanıyor
Araştırmada, bireylerin epigenetik saatleri incelendi. Sonuçlar, düzenli kabus gören kişilerin, biyolojik olarak doğum yaşlarından daha yaşlı olduğunu gösterdi. Bu fark; DunedinPACE, GrimAge ve PhenoAge gibi ölçüm araçlarıyla belirlendi.
Bilim insanlarına göre, erken ölüm riskinin yaklaşık %39’u hızlı yaşlanmadan kaynaklanıyor. Yani, kötü rüyalara sebep olan stresli durumlar, aynı zamanda vücudun yaşlanma sürecini de hızlandırıyor.
Stres, kabuslar ve hücresel tahribat
Kabuslar genellikle REM uykusu sırasında görülüyor. Bu dönemde beyin oldukça aktifken, kaslar geçici felç halinde bulunuyor. Adrenalin ve kortizol gibi hormonlar, tıpkı gerçek bir tehlikede olduğu gibi vücudu alarma geçiriyor.
Bu alarm sistemi sürekli çalıştığında, iltihaplanma, yüksek tansiyon ve kromozomlardaki hasar gibi sorunlara yol açabiliyor. Özellikle kromozomların koruyucu uçları aşındığında, yaşlanma süreci belirgin biçimde hızlanıyor.
Derin uyku bozulduğunda onarım da sekteye uğruyor
Kabuslarla sık uyanmak, vücudun kendini onardığı derin uyku dönemini kesintiye uğratıyor. Bu da hücresel atıkların temizlenmesini engelliyor. Uzmanlar, bu durumun hem fiziksel sağlığı hem de beyin fonksiyonlarını tehdit ettiğini belirtiyor.
Önceki çalışmalar, haftalık kabus gören bireylerde bunama ve Parkinson hastalığı gelişme riskinin daha yüksek olduğunu da ortaya koymuştu. Rüya görmeyle ilgili beyin bölgeleri aynı zamanda nörolojik bozulmalardan da etkileniyor.
Kabuslar düşünüldüğünden yaygın
Araştırmalar, yetişkinlerin yaklaşık %5’inin haftada en az bir kez, %12,5’inin ise ayda bir kez kabus gördüğünü belirtiyor. Bu nedenle, kötü rüyalar yalnızca psikolojik bir rahatsızlık değil, aynı zamanda halk sağlığını ilgilendiren bir konu olabilir.
Basit adımlarla kabus riski azaltılabilir
Bilişsel davranışçı terapi, imgeleme-prova terapisi ve uygun uyku ortamı gibi müdahaleler, kabus sıklığını düşürmekte etkili olabiliyor. Bu terapiler hem kolay uygulanabilir hem de yaygınlaştırıldığında yaşam süresini uzatabilecek potansiyele sahip.
Ancak araştırmanın bazı sınırlamaları var. Bulgular, kişilerin kendi rüya anlatımlarına dayanıyor. Ayrıca katılımcıların büyük bölümü beyaz Amerikalılardan oluştuğu için sonuçlar evrensel olmayabilir.
Yine de araştırmacılar, resmi ölüm kayıtlarını kullanarak sağlam bir veri temeli oluşturdu. Eğer diğer çalışmalar da bu sonuçları doğrularsa, doktorların rutin kontrollerde kabusları sorması gündeme gelebilir. (Anglia Ruskin Üniversitesi – Biyoenformatik Uzmanı Dr. Timothy Hearn)
Daha Fazla Haber Okumak İçin Tıklayın