Kanal Yok Ama Otoyolu Var: Toker, İktidarın Otoyol Hamlesini Anlattı

Çiğdem Toker Yazdı: “Kanal İstanbul Yapılsa da Yapılmasa da Otoyolu Yapılacak Gibi Projelendirilmiş Olabilir.”
Gazeteci Çiğdem Toker, Kanal İstanbul projesine dair son gelişmeleri, Nakkaş-Başakşehir Otoyolu bağlantısını ve hükümetin bu projeye yaklaşımını köşesinde değerlendirdi.
“Net olmak iyidir”
Çiğdem Toker bugünkü yazısında, Kanal İstanbul’un yalnızca bir ulaşım projesi değil, ekolojik kırımla, rantla ve İstanbul’un kaderini etkileyecek bir mega girişim olduğunu vurguladı. Toker, projeyi tsunami riski ve fay hattı tehdidi içeren bir yapı olarak tanımladı.
Bakanlar arası çelişki
Çiğdem Toker, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un “Gündemimizde yok” açıklamasına karşılık, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun “Kesinlikle yapacağız” sözlerini hatırlatarak, iktidar içi görüş farklılıklarına dikkat çekti.
Toker’e göre, “Gündemimizde yok” ifadesi siyasette manevra alanı tanıyan bir kalıptır ve bu tür söylemlerle kamuoyu tepkileri ölçülmekte.
Nakkaş-Başakşehir bağlantısı
Çiğdem Toker yazısında, CHP lideri Özgür Özel’in gündeme getirdiği fotoğrafın, Rönesans Holding’in üstlendiği Nakkaş-Başakşehir Otoyolu projesine ait olduğunu da aktardı. Bu yolun Kanal İstanbul’un bir parçası olarak tanıtıldığını, sonradan “bağlantı yolu” şeklinde düzeltildiğini belirtti.
Ulaştırma Bakanı Uraloğlu’nun Sazlıdere Köprüsü açıklamasına yer veren Toker, projenin teknik detaylarını da yazısına taşıdı.
Uluslararası finansman dikkat çekiyor
Çiğdem Toker, Nakkaş-Başakşehir otoyolunun Kanal İstanbul yapılsa da yapılmasa da tamamlanacak şekilde kurgulandığını savundu. Projeye Samsung’un dahil olduğunu, EBRD ve Deutsche Bank gibi uluslararası finans kuruluşlarının da finansman sağladığını belirtti.
Referanduma neden gidilmiyor?
Ulaştırma Bakanı Uraloğlu’nun referandum ihtiyacı hissetmediklerini söylediğini hatırlatan Çiğdem Toker, Kanal İstanbul gibi toplumsal karşılığı güçlü bir projede referandum yapılmamasının nedeni olarak “hayır” sonucuna tahammülsüzlüğü gösterdi.
“Ne ihtiyacı, kimin ihtiyacı?”
Toker, Kanal İstanbul’un Marmara Denizi ile Karadeniz arasında dengeyi bozacağı, su krizini derinleştireceği, İstanbul ormanlarını yok edeceği, deprem riskini artıracağı gibi birçok riski içerdiğini yazdı.
Ayrıca, projenin başlangıcında öne sürülen “Boğaz trafiğini azaltma” söylemlerinin artık dile getirilmediğini belirten Toker, “Kimin ihtiyacı, neden, nasıl bir ihtiyacımız var Kanal İstanbul’a?” sorusunu yöneltti.
Daha Fazla Haber Okumak İçin Tıklayın!
Daha Fazla Siyaset Haberi Okumak İçin Tıklayın!
Son Dakika Haberleri İçin Tıklayın!
Tüm Köşe Yazılarına Ulaşmak İçin Tıklayın!